1 Bu sûre; Âs b. Vâil Sehmî, Velîd b. Muğîre veya Ebû Cehil ve bunlar gibileri hakkında nazil olmuştur. Rivayetlere göre Ebu Cehil bir yetimin vasisi bulunuyordu. Bir gün o yetim çırılçıplak bir halde ona gelmiş ve kendi malından bir şey istemişti. Ebu Cehil onu itivermiş ve aldırmamış idi. Kureyş’in ileri gelenleri de çocuğa: “Muhammed’e git de sana şefaat ediversin” diyerek, alay etmişlerdi. Öksüz, onların maksatlarını bilmediği için Rasulullah’a gelip yardımcı olmasını istemişti. Peygamberimizin (s.a.v) hiçbir muhtacı reddetmek âdeti olmadığı için kalkmış, onunla beraber Ebu Cehil’in yanına gitmişti. Ebu Cehil, “buyurun” deyip onu selamlamış ve öksüzün malını vermişti. Kureyş’liler bunun üzerine Ebu Cehil’e serzenişte bulunarak: “sen de sapıttın, Muhammed gibi sabileştin” demişler. O: “Hayır, sapıtmadım fakat onun sağında solunda birer mızrak gördüm, vermezsem vuracak diye korktum” demişti. İbnu Abbas’tan bir rivayette de “hem cimri, hem de mürai bir münafık hakkında nazil oldu” denilmiştir. Demek ki bu sûre bunların birisi veya hepsi sebebiyle nazil olmuştur. Fakat hükmü onlara mahsus değil, öylelerin hepsini içine alır.2 Din: Kelime olarak, ceza-mükâfat, hesap, kaza, siyaset, itaat, âdet, hal, millet ve şeriat anlamlarına gelen bir mastardır. Terim olarak ise din: “akıllıların kendi istekleriyle seçtikleri ve kendilerini iyiliğe götüren manevî bir yol ve kanun”, demektir. Burada da “din”, en mutlak ve en esaslı anlamı olan “ceza” mânâsınadır. (Tin Sûresi 7. ayette de “(Ey Muhammed!) artık bundan sonra, din hakkında sana kim yalan söyletebilir?” ifadeleriyle bu anlamda kullanılmıştır. Gerçek dinde; itaat edilen bir rab ve o rabbin ortaya koyduğu, uyulduğu zaman mükâfat, uyulmadığı zaman ise cezanın olduğu kuralların bulunması ve o rabbe itaat eden kulların olması, gerekir. Kafirûn: 6. ayette Allah’ın kâfirlerin dinlerinden, din olarak bahsetmesinden, bunların da din olduğu, fakat “hak din” olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre iradeli olarak yapılan her türlü tapınma veya kabul edilen her türlü sistem, düşünce tarzı, birer dindir. (Kapitalizm, Marksizm, Demokrasi, Budizm, Hinduizm, Sofizm v.s gibi…) Geniş bilgi için Bk. (Fatiha: 4, Âlu İmran: 19 ve dipnotları)