Kevser Suresi 1. Ayet

A-
A+
TR
Ayet Bulunuyor.
Matematiksel
Matematiksel
Bu ayet Hafs Mushafı sırasına göre baştan 6205, sondan 32. ayet; 108. sure ve bu surenin 1. ayetidir. Bu ayetin kelime sayisi 3, harf sayısı 17 ve toplam ebced değeri ise 970 olarak hesaplanmıştır.
Arapça Metin
Arapça Metin
انا اعطيناك الـكوثر
Harf Sayımı
Harf Sayımı
انااعطيناكالـكوثر
Türkçe Okunuşu
Türkçe Okunuşu
İnnâ a’taynâke-lkevśer(a)
Diyanet İşleri (Yeni)
Diyanet İşleri (Yeni)
Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik.
Mehmet Okuyan
Mehmet Okuyan
Şüphesiz ki sana [Kevser]’i (bol nimet) verdik.
Bayraktar Bayraklı
Bayraktar Bayraklı
Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik. [814]
Erhan Aktaş
Erhan Aktaş
Kuşkusuz Biz¹ sana kevseri² verdik.
Ahmet Akgül
Ahmet Akgül
(Ey Nebim) Şüphesiz Biz Sana “Kevser”i (dünyada herkesten fazla fazilet ve izzeti, ahirette ise şefaat yetkisini) verdik (ki şükrünü yapasın.)
Abdulbaki Gölpınarlı
Abdulbaki Gölpınarlı
Şüphe yok ki biziz sana kevseri veren.
Abdullah Parlıyan
Abdullah Parlıyan
Ey Muhammed! gerçekten biz sana dünyada pek çok hayırlar verdik. Ahirette de cennet ve cennetteki kevser havuzu ve ırmağını vereceğiz.
Ahmet Tekin
Ahmet Tekin
Biz Kevser'i, peygamberliği, Kur'ân'ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hâkimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik.
Ahmet Varol
Ahmet Varol
Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Ali Bulaç
Ali Bulaç
Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Ali Fikri Yavuz
Ali Fikri Yavuz
(Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik.
Bahaeddin Sağlam
Bahaeddin Sağlam
Biz, gerçekten sana bol bir hayır (sevap, etba, bereketli bir nesil ve Cennet) vermişiz.
Besim Atalay
Besim Atalay
Kevseri verdik sana
Cemal Külünkoğlu
Cemal Külünkoğlu
(Ey Peygamber!) Biz, sana Kevser'i (iyilik, bereket, mutluluk, güzellik gibi bol nimet) verdik.
Diyanet İşleri (Eski)
Diyanet İşleri (Eski)
Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir.
Diyanet Vakfı
Diyanet Vakfı
1, 2, 3. (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.
Edip Yüksel
Edip Yüksel
Biz sana bolca nimetler verdik.
Elmalılı Hamdi Yazır
Elmalılı Hamdi Yazır
Muhakkak biz sana Kevser'i verdik.
Elmalılı (Orijinal)
Elmalılı (Orijinal)
Biz verdik sana hakikatte kevser
Hasan Basri Çantay
Hasan Basri Çantay
(Habîbim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.
Hayrat Neşriyat
Hayrat Neşriyat
(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki biz sana Kevser'i(2) verdik.
İlyas Yorulmaz
İlyas Yorulmaz
Biz sana bol nimetler verdik.
İsmail Hakkı İzmirli
İsmail Hakkı İzmirli
Biz sana kevseri vermişiz [⁷],
Kadri Çelik
Kadri Çelik
Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Mahmut Kısa
Mahmut Kısa
Gerçekten Biz sana, dünyada her türlü iyiliğin, güzelliğin ve bereketin; âhirette ise ebedî cennet nimetlerinin kaynağı olan bu Kur’an’ı vahyetmekle, insanoğlunun sahip olabileceği en büyük nîmeti, Kevseri verdik.
Mahmut Özdemir
Mahmut Özdemir
Biz, sana KEVSER’i / Ümmet Çokluğu’nu verdik.
Mehmet Türk
Mehmet Türk
(Ey Muhammed!) Şüphesiz Biz sana Kevser’i1 verdik.
Muhammed Esed
Muhammed Esed
BAK, Biz sana bol nimet 1 verdik:
Mustafa Çavdar
Mustafa Çavdar
– Biziz sana her türlü hayrı cömertçe bahşeden. 68/1...6, 93/1...11
Mustafa İslamoğlu
Mustafa İslamoğlu
GERÇEK şu ki Biz, sana her hayrı cömertçe bahşettik:[5910]
Ömer Nasuhi Bilmen
Ömer Nasuhi Bilmen
Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik.
Suat Yıldırım
Suat Yıldırım
Biz gerçekten sana verdik kevser.
Süleyman Ateş
Süleyman Ateş
Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.
Süleymaniye Vakfı
Süleymaniye Vakfı
Sana çok şey verdik.
Şaban Piriş
Şaban Piriş
Biz sana sayısız nimetler verdik.
Ümit Şimşek
Ümit Şimşek
Biz sana Kevser'i verdik.
Yaşar Nuri Öztürk
Yaşar Nuri Öztürk
Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
Eski Anadolu Türkçesi
Eski Anadolu Türkçesi
bayıķ biz virdük saña uçmaķdaġı ırmaġı yā çoķ ħayr .
Satır Altı (1534)
Satır Altı (1534)
Biz saña yā Muḥammed ḥavż‐ı kevẟeri virdük.
Bunyadov-Memmedeliyev
Bunyadov-Memmedeliyev
(Ya Peyğəmbər!) Həqiqətən, Biz sənə Kövsər (Cənnətdəki Kövsər irmağını və ya bol ne’mət, yaxud Qur’an, peyğəmbərlik) bəxş etdik!
M. Pickthall (English)
M. Pickthall (English)
Lo! We have given thee Abundance;
Yusuf Ali (English)
Yusuf Ali (English)
To thee have We granted the Fount (of Abundance).(6286)*