Bu ayet Hafs Mushafı sırasına göre baştan 2484, sondan 3753. ayet; 21. sure ve bu surenin 1. ayetidir. Bu ayetin kelime sayisi 7, harf sayısı 31 ve toplam ebced değeri ise 3412 olarak hesaplanmıştır.
اقترب للناس حسابهم وهم في غفلة معرضون
اقتربللناسحسابهموهمفيغفلةمعرضون
İkterabe linnâsi hisâbuhum vehum fî ġafletin mu’ridûn(e)
İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Hâlbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmekteler.
Yüce Allah dünyayı, hayatı ve ölümü imtihan için yani kimin daha güzel işler yapacağını ortaya çıkarmak için yaratmış, dünyada insana sayılamayacak kadar çok nimet vermiştir. Bu nimetlerin karşılığında ondan kendisine şükretmesini, emirlerine itaat edip yasaklarından sakınmasını istemektedir. Âyet-i kerîmede, insanların bu nimetlerden bir gün hesaba çekileceği ve o günün yaklaştığı haber verilerek uyarılmakta, o gün için hazırlıklı olmaları istenmektedir. Ancak imtihan için yaratılan insanoğlu, bu uyarılara rağmen hürriyetini yanlış yönde kullanarak nefsinin isteklerine uyup gerçeklere sırt çevirebilmekte ve kendine verilmiş olan bu sınırlı ömrü gaflet içinde geçirebilmektedir. Müminin gaflette bulunması, âhiret gününe iman ettiği halde orası için gereken hazırlığı yapmadığı, günahlardan sakınmadığı, tövbe edip Allah’a kulluk görevlerinde gereken hassasiyeti göstermediği ve iyi işler yapmadığı anlamına gelir. İnkârcının gaflette bulunması ise kendini yaratan bir aşkın kudretin bulunduğunu, başı boş bir varlık olarak yaratılmış olmadığını, dünyada yaptığı iyiliklerden de kötülüklerden de sorumlu olduğunu düşünmemesi, peygamber ve ilâhî vahiy tarafından uyarıldığında da bunlara sırt çevirmesi ve kulak tıkamasıdır. Oysa hesap günü kesinkes geleceği için âyette geçmiş zaman şekli kullanılmıştır (gaflet hakkında bilgi için bk. Süleyman Uludağ, “Gaflet”, DİA, XIII, 283).
İnsanların hesab(a çekilmeler)i yaklaştı. Onlar (ise) gaflet içinde yüz çevirmektedir.
İnsanların hesapları yaklaştı; fakat onlar hâlâ gaflet içinde yüz çevirmektedirler.[323]
[323] Enbiyâ sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XII, 395.
İnsanlar için hesap vakti¹ yaklaştı. Ne var ki onlar gaflet içinde aldırmıyorlar.
1- Hesap, ölümle birlikte başlamaktadır. Zira ölen insan için hesap başlamış demektir. Ölü için zaman durmaktadır. Allah'a göre ise zaten zaman diye bir şey yoktur. Ölen kimse için, kendi ölümü ile kıyametin kopması arasında zaman farkı yoktur. Deyim yerinde ise, ölmesi ile dirilmesi bir olmaktadır. Her bir insan için “vaktin yaklaşması” bu şekilde değerlendirilmelidir. Bu açıdan, bu nasıl bir vakit yaklaşmasıdır ki yüz yıllar geçmesine rağmen bir türlü gelmedi düşüncesi yanlıştır. Ölümün yaklaşması ile kıyametin yaklaşması aynı şeydir. (20/Taha, 100-104; 10/Yunus, 45; 30/Rum, 55-56)
İnsanların hesap (sorgulama zaman) ları yaklaştı. Ama onlar hâlâ gaflet içinde (Hakk’tan) yüz çevirmektedirler.
İnsanların hesap günü yaklaştı da hala onlar gaflet içinde, yüz çevirmedeler.
İnsanların hesap verme anı yaklaştığı halde, onlar bundan yüz çeviriyorlar.
Sûrede Allah rasûllerinin, Allah dostlarının O’nun emirlerini insanlığın dünya ve ahiret mutluluğu-nu sağlayabilmeleri için çektikleri zulümler, fedakarlıklar, canlarını bu uğurda her an fedaya hazır olduklarını tüm bunlara karşılık istedikleri bedel Allah’ın verdiği görevi yerine getirme ve ücretlerini Allah’tan beklemek olduğunu görüyoruz. İnsanları Allah’ın yoluna getirememe ve yine de kalplerinde Allah’a karşı bir sorumluluk ve hüzün… Sûre bu mübarek insanları verdikleri uğraşı ve olayları anlatırken tüm insanlığa sonsuza dek ge-çerli olacak mesajları anlatır. Uymayanların akıbetlerini de kıyamet ve diriliş sahneleriyle canlandırır ki, so-nucu başından belli olan karşı gelmeye şimdiden bir tedbir olsun ve insanlar doğru yolda yürüsünler ki, zara-ra uğrayanlardan olmasınlar.
İnsanların hesaba çekilme günü yaklaştı. Onlar hâlâ gaflet içinde, Kur'ân öğrenimine, Kur'ân öğretimine, İslâm'ı tebliğe, Kur'ân ilkelerinin yaşanmasına engel tedbirler alıyorlar, şeriattan yüz çeviriyorlar.
İnsanların hesapları yaklaştı. Oysa onlar gaflet içinde, yüz çevirmektedirler.
İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar.
İnsanların hesab vakti (kıyamet günü) yaklaştı. Onlar ise, halâ bundan gaflette, yan çizib aldırmıyorlar.
İnsanların hesaba çekilecekleri (gün,) onlara yaklaştı. Hâlbuki onlar gaflet içinde (haktan) yüz çeviriyorlar.
İnsanların hesapları yaklaştı, onlarsa yüz çevirmiş, anlamazlık içindeler
İnsanlar için hesap görme vakti yaklaştığı halde onlar hâlâ gaflet içinde gerçeğe yüz çeviriyorlar.
Ayette geçen “hesap görme vakti” sadece hesap vermeyi anlatmıyor, aynı zamanda hesabın arkasından gelecek olan acıyı da anımsatıyor. İnsanın dünyadaki hesabıyla ahiretteki hesabı çok farklıdır. Dünyada haksızlık yapanların bir gün aynı haksızlıkları yaşayacakları cari bir sünnettir. Tarihe bakıldığı zaman bu sünnetin işlediği çok açık bir şekilde görülmektedir. Hesabın ahiret boyutu ise çok daha farklıdır. Bu konuda Allah’ın rahmetinin hangi yönde tecelli edeceğini bizim bilmemiz mümkün değildir. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, o da dünyaya kıyasla ahiretteki hesabın çok daha ağır olacağıdır.
İnsanların hesap görme zamanı yaklaştı, fakat onlar hala habersiz, hakdan yüz çeviriyorlar.
İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirdiler.
İnsanların hesapları yaklaştı; ancak onlar hâlâ bir aymazlık içinde yüz çevirmektedirler.
İnsanların hesab (görme) zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar.
Yaklaştı nâsa hisabları onlar ise hâlâ gaflette aldırmıyorlar
İnsanların hesâb (günleri yaklaşdı. Böyleyken onlar (haalâ) gaflet içindedirler, (bunu tefekkürden) yüz çeviricidirler.
İnsanlara hesabları yaklaştı; fakat onlar (hâlâ) gaflet içinde (o güne îmân ile hazırlanmaktan) yüz çeviren kimselerdir.
İnsanlar gaflet içinde (Rablerinin uyarılarına) yüz çevirmiş iken, hesap saatleri yaklaşmıştır.
Nâs/ın hesap verme zamanı yaklaştı. Halbuki onlar gaflet içindedir, ondan yüz çevirirler,
[1] Mekke'de nâzil olmuş (112) âyettir.
İnsanların sorgulaması yakınlaştı, kendileri ise bir gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
(Mekke’de nazil olmuştur ve 112 ayettir. Başka konular yanında bilhassa bazı peygamberler ve onların kavimleriyle olan münasebetlerinden bahsettiği için “Enbiya” (peygamberler) suresi adını almıştır.)
İnsanların hesaba çekilme vakti iyice yaklaştı fakat onlar, an be an yaklaşmakta olan tehlikeye karşı hâlâ umursamaz bir tavır içindeler ve bu yüzden, gerçeklerden inatla yüz çeviriyorlar! Öyle ki:
Mekke döneminin sonlarına doğru, İbrahim sûresinden hemen sonra indirilmiştir. İçinde birçok Peygamberin kıssası anlatıldığı için “Peygamberler” anlamına gelen “enbiyâ” adını almıştır. 112 ayettir.
İnsanlar’a hesapları yaklaştı.
Hâlbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmektedir.
İnsanların (âhirette) hesaplarının görülmesi yaklaştı ama onlar, hâlâ gaflet içerisinde (Allah’ın dininden) yüz çevirip duruyorlar.1
1 Bakalım bu vurdumduymazlıkları daha ne kadar sürecek…
İNSANLAR için hesap görme vakti yaklaşıyor; ama onlar [bu yaklaşan şeye karşı] hâlâ inatla umursamazlık gösteriyorlar. 1
İnsanların hesaba çekilecekleri gün yaklaştı. Fakat onlar umursamaz bir şekilde bu gerçekten/Kuran’dan yüz çeviriyorlar. 16/77, 17/51, 33/63, 42/17, 54/50, 70/6...9, 18/57, 22/72, 32/22, 74/50- 51
İNSANLAR için yaptıklarının hesabını verme vakti oldukça yaklaştı; fakat onlar hâlâ gaflet içerisinde (bu gerçeğe) sırt çeviriyorlar.[2673]
[2673] Âyetle ilgili bir değerlendirme için sûrenin girişine bakınız.
Nâsa hesapları yaklaştı. Halbuki, onlar gaflet içinde yüz çevirir kimselerdir.
İnsanların hesap verme vakti yaklaştı. Ama onlar hâlâ koyu bir gaflet içinde haktan yüz çevirmekteler. [16, 1; 54, 1]
İnsanların hesapları yaklaştı, fakat onlar hala gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
İnsanların hesap verme zamanı yaklaştı. Oysa onlar gaflet içinde yüz çevirmektedirler.
İnsanların hesabı yaklaşmış olmasına rağmen onlar, gaflet içinde yüz çeviriyorlar.
Hesapları yaklaştı; ama insanlar hâlâ gaflette, aldırmıyorlar.
Yaklaştı insanlara hesapları! Ve onlar hâlâ gaflet içinde yüz çevirip durmadalar.
yaķın oldı ādemįlerüñ ḥisābları anlar ġāfilliķ içinde yüz döndüricilerdür.
Yaḳın oldı ādemīlere ḥisābları. anlar ġāfillerdür, Ḥaḳdan yüz ḳaytarurlar.
İnsanların haqq-hesab vaxtı (qiyamət günü) yaxınlaşdı, onlar isə hələ də qəflət içindədirlər və (qiyamətə inanmaqdan) üz döndərirlər. (Qiyamət insanlar üçün nə qədər uzaq isə, Allahın dərgahında bir o qədər yaxındır. Fani dünyaya, şan-şöhrətə olan meyl, varlanmaq həvəsi insanların başını elə qatmışdır ki, qiyamət günü barəsində əsla fikirləşmirlər).
Their reckoning draweth nigh for mankind, while they turn away in heedlessness.
Closer and closer to mankind(2662) comes their Reckoning: yet they heed not and they turn away.*
2662 Every minute sees them nearer to their doom, and yet they are sadly heedless, and even actively turn away from the Message that would save them.