Bu ayet Hafs Mushafı sırasına göre baştan 4864, sondan 1373. ayet; 54. sure ve bu surenin 18. ayetidir. Bu ayetin kelime sayisi 6, harf sayısı 24 ve toplam ebced değeri ise 3197 olarak hesaplanmıştır.
كذبت عاد فـكيف كان عذابي ونذر
Keżżebet ‘âdun fekeyfe kâne ‘ażâbî ve nużur(i)
Âd kavmi de (Hûd’u) yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış!
Âd, Hûd peygamberin gönderildiği kavmin adıdır; çok tanrıcı inanca taassupla bağlanma ve tevhid inancına yapılan çağrıya karşı zorba bir tavır sergileme konusunda Kur’an’ın değişik yerlerinde kötü bir örnek olarak anılır (bilgi için bk. A‘râf
7:65-72; Hûd
11:50-60). 20. âyette şiddetli rüzgârın sürüklediği insanlardan söz edilirken onların, “sökülmüş hurma kütükleri”ne benzetilmesi Âd kavmi mensuplarının iri yapılı ve uzun kimseler olması ve kafalarının kopup gövdelerinin kütük gibi yuvarlanıp gitmesiyle açıklanmıştır (Taberî, XXVII, 99; Zemahşerî, IV, 46).
Âd (halkı) da (Hud’u) yalanlamıştı. Benim azabım ve benim uyarılarım (bak) nasıl olmuştu!
‘Âd toplumu da yalanlamıştı. Benim cezalandırmam ve uyarmam nasıl oldu?
Âd da yalanladı. Ama azâbım ve uyarılarım nasıl oldu?
Ad (kavmi) de yalanladı (ve şiddetli bir belaya uğratıldı) . Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Âd da yalanlamıştı, derken nasıldı azabım benim ve korkutuşlarım?
Âd kavmi de gerçekleri yalanlamıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış bir görün bakalım.
Âd kavmi de, peygamberlerini yalanladı. Sonunda benim azâbım, sorumluluk, hesap ve ceza konusundaki uyarılarım nasılmış gördüler.
Ad (kavmi) de yalanladı. İşte (bakın) benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Ad (kavmi) de yalanladı. Şu halde Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Âd kavmi de tekzib etti. İşte (bak, Ey Rasûlüm), nasıl oldu azabım ve tehdidlerim!...
Ad kavmi de yalanladı. Artık azabımın ve uyarılarımın nasıl olduğunu görün!...
Âd ulusu yalanlamıştı, nice oldu azabım, nicedir kocundurmalarım?
Âd (kavmi de kendilerine gelen Hûd'u) yalanlamıştı, fakat azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!
Ad milleti peygamberini yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmam nasılmış?
Âd kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler).
Ad da yalanladı. Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış!
Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
Tekzib etti de Âd nasıl oldu azâbım ve inzarlarım?
Aad (kavmi, peygamberleri Hûd'ü) tekzîb etdi. İşte benim azabım (ve bundan evvel) tehdîdlerim nice imiş (düşünün).
Âd (kavmi) de (peygamberleri Hûd'u) yalanladı; artık (bak onlara) benim azâbım ve korkutmalarım nasılmış?
Ad kavmi de yalanlamıştı. (Bakın bakalım) Azabım ve uyarılarım nasıl olmuş?
Âd kavmi de peygamberlerini yalancı saydılar, bunun üzerine onları azaba çarpmaklığım, korkutmaklığım nasıl oldu?
Ad (kavmi) de yalanladı. O halde benim azabım ve uyarıp korkutmam nasılmış, ha?
Bakın, güç ve zenginliğiyle dillere destan olan Âd kavmi de ayetlerimi yalanlamıştı fakat Benim uyarılarım ve uyarıları hiçe sayan zâlimleri cezalandırmam nasıl olurmuş, gördüler:
Âd yalanladı; sonunda nasıl oldu benim azabım ve uyarılarım?
Âd (toplumu) da yalanlamıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış? (Bir görün bakalım!)
‘ÂD [kavmi de] hakikati yalanlamıştı: ve uyarılarım gözardı edildiğinde verdiğim azap ne şiddetliydi!
Âd kavmi de elçilerini yalancılıkla suçlamışlardı. Ama bakın nasılmış benim azabım ve uyarılarım? 7/65...71
‘ÂD (kavmi) de yalanlamıştı: fakat uyarımın (dinlenilmemesi) halinde azabım nasıl olurmuş, (gördüler).
Âd tekzîp etti, artık azabım ve tehdidlerim nâsıl oldu?
Âd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydı. Nasılmış Benim cezalandırmam ve tehdidim! Görsünler bakalım!
Ad da yalanladı, ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
Ad toplumu da yalana sarılmıştı. Yapılan uyarılar ve ardından gelen azabım nasılmış!
Âd da yalanlanmıştı. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış?
Âd kavmi de yalanlamıştı. Nasıl oluyormuş uyarılarım ve azabım?
Âd da yalanlamıştı. Ama nasıl oldu azabım ve uyarılarım!
yalan duttı 'ād ķavmı. “pes nite oldı azābum daħı ķorķıtmaķlarum!
Yalanladı ‘Ād ḳavmi, pes gör nice oldı benüm ‘aẕābum ve ḳorḳutmaġum.
Ad (qövmü də öz peyğəmbərinə) təkzib etmişdi. (Bir görəydiniz) Mənim əzabım və qorxutmağım necə oldu!
(The tribe of) Aad rejected warnings. Then how dreadful) was My punishment after My warnings.
The ´Ad (people) (too) rejected (Truth): then how terrible was My Penalty and My Warning?