Bu ayet Hafs Mushafı sırasına göre baştan 1751, sondan 4486. ayet; 14. sure ve bu surenin 1. ayetidir. Bu ayetin kelime sayisi 16, harf sayısı 74 ve toplam ebced değeri ise 5613 olarak hesaplanmıştır. Bu sure الر hurufu mukatta harfleriyle başlamaktadır. Bu ayette ا (16) ل (12) ر (5) bulunuyor.
الـر كتاب انزلناه اليك لتخرج الناس من الظلمات الى النور بـاذن ربهم الى صراط العزيز الحميد
الـركتابانزلناهاليكلتخرجالناسمنالظلماتالىالنوربـاذنربهمالىصراطالعزيزالحميد
Elif-lâm-râ(c) kitâbun enzelnâhu ileyke lituḣrice-nnâse mine-zzulumâti ilâ-nnûri bi-iżni rabbihim ilâ sirâti-l’azîzi-lhamîd(i)
1,2. Elif Lâm Râ.[293] Bu Kur’an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgüye lâyık, göklerdeki ve yerdeki her şey kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin hâline.
Bu harflerle ilgili olarak Bakara sûresinin ilk âyetinin dipnotuna bakınız.
Bazı sûrelerin başında bulunan bu harflere “hurûf-i mukattaa” denir (bilgi için bk. Bakara
2:1). Bu harflerden sonra genellikle kitaptan, âyetlerden veya vahiyden söz edilir. Burada da aynı üslûp kullanılmıştır.
Hz. Peygamber’e indirilen kitaptan maksat Kur’an’dır. Allah Teâlâ cehalet, inkâr, bâtıl inanç gibi durumları zulumât (karanlık); bilgi, iman, hidayet gibi hasletleri de nûr (aydınlık) olarak nitelemiştir.
“Rablerinin izniyle” ifadesi Hz. Peygamber’in bu görevi kendiliğinden değil, Allah’ın emri ve iradesiyle yerine getirdiğine işaret eder. Bir anlayışa göre de bu ifade peygamberin görevinin sadece tebliğ etmek olduğunu; hidayete erdirmenin ise Allah’ın izin ve iradesine bağlı bulunduğunu gösterir. Göklerin ve yerin mülkiyet ve yönetimini elinde bulunduran Allah, doğru yolu bulmak isteyenleri doğru yola iletir; böyle bir kudreti bırakıp da O’nun yarattığı varlıklara tanrı diye tapanları da kendi hallerine bırakır, sapkınlıkları içerisinde bocalar dururlar; bunlar irade ve tercihlerini yanlış yönde kullandıkları için yüce Allah bunları şiddetli bir azap ile tehdit etmektedir.
1,2. [Elif. Lâm. Râ.] (Bu Kur’an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani güçlü, övgüye layık, göklerdekiler ve yerdekiler kendisine ait olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Şiddetli azaptan dolayı kâfirlerin vay hâllerine!
Elif, lâm, râ. Bu, Rabblerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip ve övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. [238][239]
[238] İbrahim sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, X, 145.[239] Zulumât-nûr/karanlıklar-aydınlık hakkında geniş bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, X, 148-151.
Elif, Lam, Ra. Bu; insanları, Rabb'lerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarman; onları Mutlak Üstün Olan'ın, Övgüye Değer Yegâne Varlık Olan'ın yoluna iletmen için sana indirdiğimiz bir Kitap'tır.
Elif, Lam, Ra. Bu bir Kitaptır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura (kavuşturman), O güçlü ve övgüye layık olanın (Allah’ın) yoluna çıkarman için Sana indirdik.
Elif lam ra. Bir kitaptır bu ki insanları karanlıklardan nura çıkarman, Rablerinin izniyle üstün ve gerçekten de hamde layık olan Tanrı yoluna götürmen için onu sana indirdik.
Elif, Lâm, Râ, Bu Kur'ân, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve her övgüye layık olanın yoluna çıkarasın diye sana indirdiğimiz bir kitaptır.
Bu sûrede peygamberin davetini reddeden ve O’nu başarısızlığa uğratmak için her türlü kötü yollara başvuran kâfirlere bir uyarı ve değişik tavsiyelerde bulunulur. Diğer peygamberlerin de aynı zorluklar ve yalanlamalarla karşılaştığının misalleri verilerek hak ile batıl mücadelesinin hep devam edip geldiğini vur-gular. Sûre içerisinde ahiret sahnelerinden büyük manzaralar canlandırılır ki, sanki kendinizi orada zannedersiniz ve onu yaşıyorsunuz.
Elif. Lâm. Râ. Bu Kur'ân, Rabbinin iradesiyle bütün insanları inkâr, sapma ve cehalet karanlıklarından kurtarıp, hidayet, iman ve ilim aydınlığına, nura, kudretli, hükümran, övgüye ve şükre lâyık olan Allah'ın yoluna, birlikte nezaket içinde yaşama kurallarına, sevgiye dayalı kardeşliğe, hasedi, hilesi, dalaveresi, nefreti düşmanlığı olmayan örnek hayat tarzına götüren Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
Elif. Lam. Ra. Bu (Kur'an) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yüce ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
Elif, Lam, Ra. (Bu bir) Kitap'tır (ki,) Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik.
Elif, lâm, râ. Bu Kur'an öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan ayadınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.
Elif, Lam, Râ. Bunlar, Rablerinin izniyle, insanları karanlıklardan NUR’a, Aziz ve Hamid (güçlü ve bütün hamd ve nimetlerin sahibi) olan Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
Elif, lâm, râ, bu bir kitaptır ki, Tanrının izniyle, insanları karanlıktan aydınlığa, emre olan, öğülen Allahın yoluna çıkarmakçin sana indirdik
Elif Lâm Râ. Bu (Kur'an) öyle bir kitaptır ki, onu sana, Rablerinin izniyle bütün insanlığı karanlıklardan aydınlığa, O yüceler yücesinin, O her övgüye layık olan (Allah)ın yoluna çıkarasın diye indirdik.
Bkz.
2:2, 257,
3:103,
6:15 ve dipnotu,
10:57,
57:9.Elif-Lam-Ra harfleriyle ilgili
2:1 dipnotuna bakabilirsiniz. Kur’an, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarması hasebiyle bir nurdur. Karanlıkları ifade eden “zulumat” kelimesinin çoğul olması zulmün, küfrün ve küfre götüren yolların çokluğuna, aydınlığı ifade eden “nur” sözcüğünün tekil olması hakkın ve aydınlığın, hakka ve aydınlığa giden yolun tekliğine yani sadece Allah’ın yolu olduğuna delalet eder.
1,2. Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'ın yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır. Uğrayacakları çetin azabdan dolayı vay kafirlerin haline!
Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
A.L.R. Bir kitaptır. Onu sana indirdik ki, halkı Rab'lerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarasın, O Güçlü ve Övgüye layık olanın yoluna. . .
Bu başlangıç harfleri, 1974 yılında Kuran'ın matematiksel kodu keşfedilinceye kadar bir gizem olarak kaldı. Bak
2:1;
74:30.
Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.
Elif, Lam, Ra. bir kitab ki sana indirdik insanları Rablarının iznile zulmetlerden nûra çıkarasın diye: doğru o azîz hamîdin yoluna ki bütün izzet-ü hamd onun
Elif, lâm, raa. Bu bir kitabdır ki (bütün) insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, o yegâne gaalib, hamde lâyık olan (Allah) ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik.
Elif, Lâm, Râ.(1) (Bu öyle) bir Kitab(dır) ki, onu sana, insanları Rablerinin izniyle zulümâttan (küfür karanlıklarından) nûra (îmâna), Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Hamîd (hamd edilmeye yegâne lâyık) olan (Allah')ın yoluna çıkarman için indirdik.
(1)Bakınız; (Bakara Sûresi, sahîfe 1, hâşiye 1)
Elif, Lam, Ra. Bu kitabı sana insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarman ve Rablerinin izni ile güçlü ve övgüye layık olanın dosdoğru yoluna iletmen için indirdik.
Elif, lâm, ra. Bu bir Kitaptır ki halkı Rablerinin izniyle karanlıklardan [³] aydınlığa yani galib-i yekta olan, övülmüş olan Zat/ın yoluna çıkarmak için onu sana inzal ettik.
[2] Mekke'de nazil olmuş, 52 âyettir.[3] Küfür, nifak, şek karanlıklarından.
Elif, Lâm, Râ. Bu, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarmak için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
(Mekke’de nazil olmuştur ve 52 ayettir. 35–41. ayetler Hz. İbrahim’in duasını ihtiva ettiği için sureye bu ad verilmiştir.)
Elif, Lâm, Râ. (2. Bakara: 1, 23, 24 ve 10. Yûnus: 1). Bu, insanları Rab’lerinin izniyle inkâr ve cehâlet karanlıklarından kurtarıp iman ve İslâm’ın aydınlığına, O yüceler yücesi, O her türlü övgüye lâyık olan Allah’ın yoluna iletmen için sana gönderdiğimiz bir kitaptır.
Mekke döneminin sonlarında, Nûh sûresinin hemen ardından indirilmiştir. Adını, İbrahim Peygamberin duâsının dile getirildiği 35-41. ayetlerden almıştır. 52 ayettir.
Elif Lâm Râ!
Bir kitap ki onu sana indirdik; İnsanlar’ı, rabb’lerinin izniyle çıkarasın Karanlıklar’dan Aydınlığa, Hamîd Azîz’in yoluna!
Elif, Lâm, Râ. (İşte bu): Sana Rablerinin izniyle insanları (küfür) karanlıklarından (îman) aydınlığına,1 şerefli ve (her türlü) övgüye layık2 olan (Allah)ın yoluna çıkarman için, indirdiğimiz kitaptır.3
1 Karanlığın çoğul olması küfrün çokluğuna, nurun tekil olması hakkın tekliğine işarettir. 2 Hamîd: Mahmûd’tan geniş anlamlıdır. Hamîd; başkaları tarafından övülse de övülmese de sürekli olarak övgüye layık olan demektir. 3 Bu ifâdeden insanları Peygamberlerin değil, Kitapları ve Peygamberleri vasıtasıyla, Allah’ın karanlıklardan aydınlıklara çıkardığı, net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Elif-Lâm-Râ. 1 BU, RABLERİNİN izniyle bütün insanlığı kopkoyu karanlıklardan aydınlığa, O yüceler yücesinin, O her övgüye layık olanın yoluna çıkarasın diye sana indirdiğimiz [bir vahiy,] bir ilahî kelâmdır.
Elif, Lâm, Râ! Bu Kuran, insanları Rabblerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarman, çok güçlü ve övgüye layık olan Allah’ın yoluna iletmen için, sana indirdiğimiz kitaptır. 2/257, 5/15-16, 14/5, 57/7-8-9
Elif-Lâm-Râ![1983]
BU, insanlığı, Rablerinin arzusuyla karanlıklardan aydınlığa; tüm övgülerin muhatabı olan, her işinde mükemmel olanın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir vahiydir. [1984]
[1983] İniş sürecinde ilk geçtiği
68:1’in notuna bkz.
[1984] Vahyin akla nisbeti, ışığın göze nisbeti gibidir. Işıksız kalan göz de, vahiysiz kalan akıl da kördür. Vahyin maksadı akılları bilinçaltının karanlığından bilinç semasının aydınlığına çıkarmaktır. Bilinç semasının güneşi ise vahiydir. Bu âyet cahiliye aklını “karanlık” olarak isimlendirmektedir. Bu yüzden vahyin hedeflerini, onun “karanlık” olarak nitelediği cahiliyye insanının bilgi ve birikimiyle sınırlamak, Kur’an’la çelişen bir yaklaşımdır.
Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır ki, bunu sana indirdik, nâsı Rablerinin izniyle karanlıklardan nûra, O azîz, Hamîdin yoluna çıkarasın.
1, 2, 3. Elif, Lâm, Râ. Bu, Rab'lerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, azîz ve hamîd (üstün kudret sahibi ve her işi övgüye lâyık olan) Allah'ın yoluna, göklerde ve yerdeki her şeyin sahibinin yoluna insanları çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır. Kendilerini bekleyen o çetin azaptan ötürü vay o inkârcıların hallerine! Vay onlara ki, âhirete inanmalarına rağmen, bile bile dünyayı âhirete tercih ederler. İnsanları Allah yolundan çevirir de o yolu eğri büğrü göstermek isterler. İşte onlar haktan, doğru yoldan çok uzak bir sapıklık içindedirler. [2, 257; 57, 9]
Kâfirler, Allah’ın rızasına tâbi olmayıp, Allah’ın dininin kendilerine tâbi olmasını isterler. Bu din, bütün örf, âdet, gelenek ve alışkanlıklarını doğrulasın, ama hoşlanmadıkları bir tek inanç ve ibadeti bile şart koşmasın isterler. Ancak bu hale getirdikten sonra dini kabul etmeye giderler.
Elif lam ra. (Bu,) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarıp o güçlü ve övgüye layık olan(Allah)ın yoluna iletmen için sana indirdiğimiz Kitaptır.
ELİF! LAM! RA! Bu, insanları Rablerinin[1] izniyle karanlıklardan aydınlığa çıkarman için indirilmiş bir kitaptır. Daima üstün olanın ve her şeyi güzel yapanın yoluna.
Elif lâm râ! Bu, İnsanları Rabb'lerinin izniyle karanlıklardan aydınlığa, Aziz ve Hamîd olanın dosdoğru yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır.
Elif lâm râ. Bu, insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura çıkarman ve kudreti herşeye üstün ve her türlü hamde lâyık olan Allah'ın yoluna ulaştırman için sana indirdiğimiz kitaptır.
Elif, Lâm, Râ. Bir kitaptır bu. Ki indirdik sana, çıkarasın diye insanları Rablerinin izniyle karanlıklardan nura; Hamîd, Azîz olanın yoluna...
elif lām rā enāl allāh raḥmān şol kitābdur ya'nį uşbu ķur’ān’dur indürdük anı saña tā çıķarasın ādemįleri ķarañulıķlardan aydınlıġa çalabı’ları destūrı-y-ıla yolı ķo dapa güci yiter beñdeşsüzüñ ögülmiş.
Ene’llāhu’r‐raḥmān. Kitābdur ya‘nī Ḳur’āndur, indürdük anı saña, tāçıḳarasın ādemīleri ḳarañuluḳdan aydınlıġa Rabbüñ iẕni‐y‐le yolın‐dan yaña beñdeşsüzüñ ögülmiş.
Əlif, Lam, Ra! (Ya Rəsulum! Bu Qur’an) elə bir Kitabdır ki, onu sənə insanların öz Rəbbinin izni ilə zülmətlərdən nura (küfrdən imana) – yenilməz qüvvət sahibi, (hər cür) tə’rifə (şükürə) layiq olan Allahın yoluna (islam dininə) çıxartmaq üçün nazil etmişik.
Alif. Lam. Ra. (This is) a Scripture which We have revealed unto thee (Muhammad) that thereby thou mayst bring forth mankind from darkness unto light, by the permission of their Lord, unto the path of the Mighty, the Owner of Praise.
A. L. R.(1869) A Book which We have revealed unto thee, in order that thou mightest lead mankind out of the depths of darkness into light - by the leave(1870) of their Lord - to the Way of (Him) the Exalted in power, worthy of all praise!-(1871)*
1869 For those mystic Letters see Introduction to S. 10. 1870 It is insisted that every Prophet speaks not from himself but from Allah. His leading into the light is but by the Grace and Mercy of Allah, not by any power of his own, or by any merit of those who hear him. 1871 In this and the next verse where the sentence is completed, three qualities of Allah are mentioned, viz., (1) His exalted position above all Creation; (2) His goodness, which entitles Him, and Him alone, to Praise; and (3) His Power in all heaven and earth. Thus He stands in no need of man's worship; His goodness is all for the good of man (and His creatures); and His control over His creatures is complete; so He can carry out His Will and Plan.