Bu ayet Hafs Mushafı sırasına göre baştan 5623, sondan 614. ayet; 77. sure ve bu surenin 1. ayetidir. Bu ayetin kelime sayisi 2, harf sayısı 13 ve toplam ebced değeri ise 1119 olarak hesaplanmıştır.
1,2,3,4,5,6,7. Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
İlk üç âyette üzerlerine yemin edilerek muhatapların dikkatleri çekilen şeyler bazı tefsircilere göre rüzgâr, fırtına, bulut gibi tabiat olaylarıdır (bk. Zâriyât
51:1-4). Diğer tefsircilere göre ise daha sonraki üç âyette olduğu gibi bunlarla da Cebrâil, melekler, vahiy ve kitap kastedilmiştir.
Melekler vahyi getirirken rüzgârlar gibi esmişler, yeryüzünde Allah’ın dinini yaymışlar, getirdikleri vahiy sayesinde inkârcılık ve cehalet yüzünden ölü hale gelen ruhlar dirilmiş, hak ile bâtıl birbirinden ayrılmış, insanların tövbe edip arınmaları sağlanmıştır (Zemahşerî, IV, 202; bilgi için bk. Râzî, XXX, 264-268; İbn Âşûr, XXIX, 419-423; Ateş, X, 264-266).
Yemin olsun: Birbiri ardınca gönderilenlere,
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilenlere, görevlerine koştukça koşanlara, iyiden iyiye yayanlara, hak ile bâtılı ayırdıkça ayıranlara, öğüt bırakanlara, özür veya uyarıda bulunanlara yemin olsun ki, size verilen söz mutlaka gerçekleşecektir. [703][704]
[703] Murselât sûresi hakkında genel bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 239.[704] Beş değişik sıfat hakkında bilgi için bk. Bayraklı, KUR’ÂN TEFSÎRİ, XX, 242-245.
Artarda gönderilenlere ant olsun.
Birbiri ardınca ve iyilik amacıyla (örfen; zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun olarak) gönderilenlere (uyarıcılara, Hakka çağırıcılara) yemin olsun ki;
Andolsun, ardı ardınca, iyilikle gönderilenlere.
Andolsun ardarda gönderilen rüzgarlara veya rüzgarlar misali Allah yolunda peşpeşe akıp gidenlere veya ardarda inen Allah sözüne.
Andolsun, birbiri ardınca iyiliklerle, meşrû görevlerle gönderilenlere!
Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
Birbiri ardınca gönderilenlere andolsun;
İyilik için gönderilen melekler hakkı için,
Peşpeşe gönderilen (meleklere,)
Birbiri ardınca, gönderilenlere
Andolsun (emrimizle) iyilik için gönderilen elçilere,
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardından gönderilenlere ve görevlerine koştukça koşanlara, Allah'ın buyruklarını yaydıkça yayanlara ve hak ile batılın arasını ayırdıkça ayıranlara, kötülüğü önlemek veya uyarmak için vahiy getiren meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyamet şüphesiz kopacaktır.
Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere;
Andolsun ard arda gönderilenlere,
1-6 Kuran'daki yeminlerin fonksiyonu için bak
89:5.
Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,
Kasem olsun o urf için gönderilenlere
Andolsun (Allahın emirlerini haamilen) birbiri ardınca (yahud şer'-u akle uygun şeylerle ve iyiliklerle) gönderilib de,
1,2. Yemîn olsun (emirlerle) birbiri ardınca gönderilenlere (o mürselât'a) ve şiddetli bir şekilde estikçe esen (geçip giden melek)lere!
Bilinen tüm gönderilenlere (elçilere),
Peyderpey esen rüzgârlar hakkı için,
[3] Mekke'de nâzil olmuş, (50) âyettir.
Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere.
(Mekke’de nazil olmuştur ve 50 ayettir. “Gönderilenler” anlamına gelen “el-mürselât” kelimesi ile başladığı için sure bu adı almıştır. Müfessirler, “gönderilenler”den maksadın, âlemin idaresi ile görevli bir kısım melekler veya rüzgârlar yahut peygamberler yahut da Kur’an ayetleri olabileceğini belirtmişlerdir.)
Andolsun; birbiri ardınca gönderilen;
Mekke döneminin başlarında gönderilen bu sûre, adını birinci ayetinde geçen “Mürselât: Gönderilen güçler” kelimesinden almıştır. 50 ayettir.
And olsun ard arda Elçi Gönderilenler’e / MÜRSELÂT’a!
1,2,3,4,5,6,7. Birbiri ardınca gönderilen (melek)lere, her şeyi kökünden koparan (fırtına)lara, gerçekleri yayan (Kur’an âyet)lerine, hak ile bâtılı ayıran, gerek mazur kılmak, gerekse uyarmak için öğüt veren (Peygamber)lere yemin olsun ki; elbette size söz verilen kıyamet, kesinlikle1 kopacaktır.2
1 Buradaki (اِنَّمَا) hasr edatı olmayıp (اِنَّ) ve (مَا)’nın bitişik yazılış şeklidir ve tercüme ona göre yapılmıştır.2 İlk beş âyette sayılan sıfatların, mevsufları zikredilmediği için bunların ne olduğunu tam olarak bilmek, mümkün değildir. Ancak yukarıda, parantez içlerinde bu sıfatlardan hareket edilerek bunların ihtimâl dâhilinde olan mevsufları, birer örnek olarak belirtilmeye çalışılmıştır. Bunların tamamının, melek isimleri olmaları da mümkündür. Her şeyin en doğrusunu ancak Allah bilir.
DÜŞÜN bu [mesaj]ları, dalga dalga 1 gönderilen
Andolsun, birbiri ardınca gönderilen elçilere. 4/163.165, 57/26-27
ŞAHİT olsun[5496] iyilik yaymak için art arda[5497] gönderilen (bu vahiyler)!
[5496] Yüksek bir belâgatın ifadesi olan ilâhî yeminler, varlığı oluşturan her unsurun “şahitlik” vasfını ifade eder. Tek sahip O’dur; gerisi hep şahittir. İnsan da şahitler kervanına bilinçli olarak katılmalıdır. Tefsir otoriteleri, ilk beş âyette yer alan sıfatların mevsufu konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bunlara “melekler”, “rüzgârlar” veya “kâmil ruhlar” diyenler olduğu gibi, ilk ikisi melekler diğerleri rüzgâr veya ilk ikisi rüzgâr diğerleri melekler, ilk ikisi melekler müteakip üçü âyetler diyen de olmuştur. Tercihimizin gerekçesi için mevsufsuz sıfatlarla başlayan beş sûrenin ilki olan ‘Âdiyât 1’in notuna bkz.
[5497] Hem ‘urfen masdarına mef’ul mânası vererek, hem de ism-i masdar anlamıyla. Kıl art arda, peş peşe dizildiği için at yelesine ‘urf denilmiştir.
Andolsun, marûf ile gönderilmişlere.
İyilik için birbirinin peşinden gönderilenler,
İlk beş âyet, müfessirlerin çoğu tarafından rüzgârların sıfatları olarak açıklanır. İnsanlar, rüzgâr gelmediğinde, kıtlık korkusu ile kalpleri yumuşayıp Allah’tan af dilerler. Rüzgârlar vasıtasıyla yağmur gönderdiği için O’na şükrederler. Bazen da fırtına şeklinde geldiğinde helâk olma korkusu ile Allah’a dönerler. Bazı müfessirler, bu beş âyetin meleklerden bahsettiğini söylerler. Bazıları ise, ilk üç âyetin rüzgârların, müteakip iki âyetin ise meleklerin sıfatlarından söz ettiğini kabul ederler.
Andolsun; birbiri ardınca gönderilenlere,
İyiliği yaymak için görev üstlenenler,
[*] Her müslüman, böyle bir görevle görevlendirilmiştir ama hepsi bunu yapmaz. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: "Hoşgörülü ol, iyiliği emret; kendini bilmezlerden de yüz çevir." (A'raf
7:199)
Andolsun, birbiri ardınca gönderilenlere.
And olsun hayırla gönderilenlere.(1)
(1) Bu âyetler hakkında yapılan yorumlar rahmet müjdesiyle gönderilen rüzgârları veya iyilik için gönderilen melekleri, onların savurup attığı bâtıl veya zararlı şeyleri, yaydıkları bulutları veya tohumları yahut iyilikleri, hak ile bâtılı ayırmalarını ve bunlar gibi pek çok ihtimali içermektedir.
Yemin olsun, o art arda gönderilenlere/meleklere/rüzgârlara/vahyin bölümlerine/kalplere inen doğuşlara,
viribinilmişler ḥaķķı-içün ya'nį firişteler yā yiller biribiri ardınca at yili gibi
Mürsel melā’ikeler ḥaḳḳı‐çun biri biri ardınca
And olsun bir-birinin ardınca göndərilənlərə (mələklərə, peyğəmbərlərə, yaxud küləklərə);
By the emissary winds, (sent) one after another
By the (Winds) Sent Forth(5863) one after another (to man´s profit);(5864)*
5863 This Surah begins with an appeal to five things, as pointing to the substantive statement in verse 7, that the Day of Justice and Judgement is bound to come, and we must prepare for it. It is difficult to translate, but easy to understand, if we remember that a triple thread of allegory runs through this passage (verses 1-7). The five things or phases, which will be presently considered in detail, refer to (a) Winds in the physical world, (b) Angels in the spiritual world, and (c) Prophets in the human world, connecting it with the spiritual world. 5864 Understanding the reference to Winds, we can see that they are powerful factors in the government of the physical world. (1) They come gently as harbingers of the blessings of rain and fertility (
15:22,
30:48); but (2) they can come as violent tornadoes, uprooting and destroying (
51:41-42); (3) they can scatter seeds far and wide, and (4) they can separate chaff from grain, or clear the air from epidemics; and (5) they literally carry sound, and therefore Messages, and metaphorically they are instrumental in making Allah's Revelation accessible to hearers, whether by way of justification or repentance for the Penitent, or warning for unrepentant Sinners. All these things point to the power and goodness of Allah, and we are asked to believe that His promise of Mercy and Justice in the Hereafter is indeed true. Cf. this passage with
51:1-6 (Al Dhariyat) with which it has many affinities.